aydın bir aylık hava durumu

AYDINiçin meteoroloji müdürlüğü 5 günlük hava durumu tahminine yayınladı. Aşırı sıcaklarla kavrulan Aydın'a yeni hava durumunda müjdeli haber var. Yağmur ne zaman gelecek, işte 5 günlük hava durumu. Habere ait yorumlar. BIST 2.176. DOLAR 14,78. EURO 16,67. ALTIN 839,72. Yalovada 2022 yılının ilk 6 ayında yapılan ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,9 azalarak 262 milyon 971 bin dolar oldu. Yalova'da geçtiğimiz senenin ilk 6 aylık döneminde 340 milyon dolar ihracat gerçekleştirilmişti. 2020'nin aynı döneminde yapılan ihracat ise 262 milyon 971 bin dolara düştü. Bazıillerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Az bulutlu ve açık 28. İstanbul: Az bulutlu ve açık 31. İzmir: Az bulutlu ve açık 37. Bursa: Az bulutlu ve açık 32. Adana: Az bulutlu ve açık 35. Antalya: Az bulutlu ve açık 38. Samsun: Parçalı çok bulutlu ve hafif sağanak yağışlı 28. AYDIN2017 Ç A iii İnsanlık tarihi çeşitli evrelerden geçerek, günümüzün bilgi toplumu seviyesine erişmiştir. Çevresel anlamda gelinen aşama, yaşam kaynağımız hava, su ve toprak gibi kaynaklarımızın sürdürülebilirlik AYDINhava durumu raporu kuvvetli yağış uyarısıyla geldi. Meteoroloji İşleri Müdürlüğü Aydın için saatlik hava durumu tahminini de verdi. İşte Aydın'ın 5 günlük hava durumu raporu. Habere ait yorumlar. BIST 2.176. DOLAR 14,78. EURO 16,67. ALTIN 839,72. Adana; Adıyaman; Site De Rencontre Amoureux Gratuit 2013. Bir döneme reklam ajansıyla damga vuran ünlü iş adamı Nail Keçili, GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu. "En yakınlarım beni sırtımdan bıçakladı" diyen Keçili; Aydın Doğan, Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan'ın kendisini bitirmek için neler yaptıklarından CHP'ye olan mesafeli duruşuna kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı. Reklam ajansınızla siyaset dünyasına da giriş yaptınız. O günler sizde nasıl bir iz bıraktı? Demirel'den Özal'a Türkeş'ten Çiller'e kadar birçok önemli siyasetçiyle çalıştım. Cen Ajans'ı kurduktan bir süre sonra dönemin en ileri seçim kampanyalarını yürütmüştüm. İlk olarak Demirel ile çalıştım. Demirel'den sonra Türkeş ile birlikte kampanya yürüttük. Özal'ın bende yeri çok ayrıdır. Ajans sahibi olmam dışında ticarete de atıldım. Çok para kazandım, şirketlerim büyüdü. Bu da tabii düşmanlıkları getirdi. 40 YILLIK ARKADAŞIM BENİ DOLANDIRDI Bu cümlenizi biraz açar mısınız? En yakınlarım tarafından sırtımdan bıçaklandım desem yeridir. Benim 40 yıllık arkadaşım bile 500 milyon dolar civarında paramın üstüne yattı. Beni dolandırdı yani. Sadece o da değildi bana düşmanlık yapan. Aydın Doğan, evimden çıkmazdı. Sürekli görüştüğüm bir arkadaşımdı. Ama Aydın Doğan, Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan üçlüsü, beni bitirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Bunu çok net biliyorum, Aydın Doğan, Mesut Yılmaz'ı arayarak "Nail çok büyüyor, bunu durdurmak lazım. Ticari itibarını devlet olarak siz bitirin. Ben de medyamda yayınlayarak onu yıpratacağım" dedi. "Aydın Doğan arkadaşımdı" dediniz. Niye böyle bir şey yapar insan arkadaşına? Dinç Bilgin'i de, beni de batırmış insandır. Hapse girmemiz için her yolu denemiş biri. Aydın Doğan'ı çok uzun yıllardır tanırım. Evime en az 100 kere gelmiştir. Uçağımdan inmezdi. Türk demokrasisine çok zararı dokundu. Sadece siyasete de değil, iş dünyasına da büyük zarar verdi. Hüsamettin Özkan ile çok yakınlar. Hatta Özkan beni hapse attırmadan önce evime ziyarete gelmiş biri. Çok tehlikeli bunlar. Doğan, siyaseti medya üzerinden dizayn etmeye çalıştı, hâlâ da devam ediyor. Elinde medya grubu kalmadı gibi görünüyor ama Zafer Mutlu'nun kurduğu gazetenin arkasında yine Aydın Doğan var. Zafer, zaten Dinç Bilgin'e kazık atıp, Aydın Doğan'ın tarafına geçmiş biri. Bu kadar malı, mülkü sadece gazetecilik yaparak kazanmadı. Doğan'dan büyük paralar almıştı, patronu Dinç Bilgin'in yanından Doğan'ın tarafına geçmek için. Daha ne hikayeleri var. Sadece bir olay anlatayım, o zaman netleşir. Reklam ajansımla yıllarca çalıştı Doğan Medya. Ticari olarak zora düştüğümde Aydın Doğan'ın medyasına borcum kalmıştı. O borcun bir kısmını ödemiştim. Kalan para için Marmaris'te sürekli kaldığım eve ipotek koydurdu. O ipoteği medya grubu satın alan Erdoğan Demirören kaldırmıştı. Rahmetli beni aradı, "Medya grubunu satın alırken gördüm, senin borcun varmış. Evine ipotek konulmuş. Ben bu borcunu siliyorum" dedi. Demirören de arkadaşım, Doğan da arkadaşımdı. Gerisini siz düşünün... EGE BANK ÜZERİNDEN BENİ DERDEST ETMEYE KALKTILAR Hapse girme sürecinizi anlatır mısınız? Aydın Doğan, Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan, hapse girme kararımı vermişlerdi ama bir sebep lazımdı. Bir otelde Ege Bank yıllık müdürler toplantısı yapıldı. Bunu da benim ajansım organize etmişti. Ege Bank'ın reklam ajansı bizdik. Toplantı sonrası Murat Demirel ve yöneticilerle fotoğraf çektirdim. Bu fotoğraf da bankanın aylık dergisinde yayınlandı. İddianamede de şöyle yazıyordu Bankanın yıllık toplantısında Nail Keçili de bulunduğu için bankanın ortağıdır. Düşünün, bir fotoğraf karesi ile bankanın ortağı olarak itham edildim. Bu yaşananları bünyem kaldırmadı. Beyin kanaması geçirdim. O halde bile sahte sağlık raporuyla 18 polis arabasıyla tutuklandım. Ankara'dan gelen 3 denetimci tüm şirketlerime el koydu. Şirketlere el konulduğu için çalışamadım 2 yıl. O dönemin İçişleri Bakanı Sadattin Tantan "Nail Keçili Ege Bank genel müdürlüğünde torbalarla para taşıdı" dedi. Bu iftirasını hakimler sormadılar bile. Ben bin tane korumam varken torbalarla ne parası taşıyabilirdim? Ayrıca bir banka genel müdürlüğünde para olmaz. Para şubelerde olur. Gece de Merkez Bankası tüm şubelerden nakit paraları toplar. HAKKIM OLAN BANA GERİ GELECEK Beni silahlı soygun yapıp para çalmak suçundan içeri attırmak istediler. Şaka gibi. Bu iddianameyi hazırlayan da Nuh Mete Yüksel'di. Bunlar 28 Şubat sürecini yaşatan ekip. Yüksel beni tutuklattıktan sonra avukatlarım ona "Sizin böyle bir yetkiniz yok" diye itiraz etti. 9 ay sesini çıkarmadı sonra da beni 'yetkim yok' diye İstanbul DGM'ye gönderdiler. İstanbul'da da Ercan Cengiz Etibank'ın DGM Savcısı bana tutuklama verdi. Ama sonra ortak dostumuz Son Havadis'in Sahibi Mustafa Özkan'a "Yukarıdan gelen emirle Keçili'ye tutuklama verdim. Hayatımdaki en büyük vicdan azabıdır" demiş. İşin özü, Ege Bank üzerinden beni derdest etmeye kalktı Doğan ve diğerleri. Aydın Doğan'ın bankası Dışbank ve Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'ın bankası Tekstil Bank'a el konulmadı. Asıl onlara el konulması gerekiyordu. Demirbank, İktisat Bankası gibi el konulmaması gereken bankalara da el konuldu o dönemde. TMSF mallarıma haksız şekilde el koydu. Mahkemelerim devam ediyor. Ama inanıyorum hakkım olan bana geri gelecek. BEN HAPİSTEN ÇIKINCA MESUT YILMAZ KONUŞMAK İSTEDİ Mesut Yılmaz'la daha sonra görüştünüz mü? Ben beraat edip, hapisten çıktığım zaman rahmetli Şarık Tara bana geldi. "Mesut çok huzursuz, seninle konuşmak istiyor. Senden Şarık Ağabeyin olarak rica ediyorum, bir görüş" dedi. Telefon ettim, Berna Hanım'la birlikte benimle buluştu. "Benden ne istedin, devlet yetkisi ile Aydın Doğan'ın talimatıyla nasıl beni hapse attırdın!" dedim. Mesut Yılmaz da bana 'Sadettin Tantan geldi, 'Nail Keçili'yi de içeri tıkacağım' dedi. Hayır yapma demedim...." diye açıklamada bulundu. Ben de ona "Anladım, sen devletin gücünü kullanıp, Aydın Doğan sana emir verdi diye benim hayatımı mahvettiniz" dedim. Hanımefendi hatırlarsa, hiç sesini çıkartmadı. Dedi ki " Hadi artık sulh imzalayıp dost olalım, bu günleri unutalım" dedi. Yılmaz'ın elini sıkmadan kalktım ama hanımefendinin elini sıkıp çıktım. DEDEM NAİL BEY'İ İSMET İNÖNÜ ASTIRDI Ailenizden siyasi tarihimizde yer alan isimler çıkmış. Bize biraz bundan bahseder misiniz? Annemin babası CHP milletvekili Nasuhi Baydar. Büyük dedem Nail Bey, asılan üç ittihatçıdan biri. Babam ise Demokrat Parti'nin ileri gelenlerinden, zamanın tanınmış müteahhidi Nadir Bey. Dedem Nail Bey'i, Atatürk'e suikast davasını bahane ederek İsmet İnönü astırmıştır. Dedemin idam edilmesi kararından ise Atatürk'ün haberi yoktu. İnönü, üç-beş saat içinde bu kararı aldırtarak dedemi astırdı. Hatta babam, dedesi idam edildiği için çok kızgınmış. Bu kızgınlığı Atatürk'ün kulağına gidiyor. Babam ile karşılaşıyor Atatürk. Onu yanına çağırıyor. Babama diyor ki, "Bana çok kızgın olduğun ve hatta benden nefret ettiğini söylüyormuşsun. Ama şunu bilmeni isterim, baban benim çok sevdiğim silah arkadaşımdı. Bu idamdan benim haberim yoktu. Eğer dedeni bu suçlama ile astırsaydım, benim yaverim Yenibahçeli Şükrü yani senin amcam olmazdı" diyor. Yenibahçeli Şükrü dedemin kardeşiydi ve Atatürk'ün en yakınında olan isimlerden biriydi. Babamın Atatürk ile yaptığı bu konuşmadan sonra biz İnönü'ye karşı ailece tavır aldık. CHP'YE HER ZAMAN MESAFELİ OLMUŞ BİRİYİM CHP ile ilgili yaptığınız paylaşımlarla da çok konuşuluyorsunuz... Babamdan dolayı Demokrat Parti ve sonra onun çizgisinde onları destekledim hep. CHP'ye her zaman mesafeli olmuş biriyim. Onların politikasını benimsemem de mümkün değil. Bugün de CHP'nin iktidar sahibini olma ihtimalini zor görüyorum. Çünkü siyaset bir otomobil kullanmak gibidir. Siz yarışlara katılmadıysanız, ödüller almamışsanız iddialı ve iyi şoför olmanız mümkün değildir. CHP'nin iyi şoförü olmadığı için iktidara gelmesi zor. CHP bu sebeple de iktidarsızdır. Bunu 70'lerden bu yana seçim kampanyası yürütmüş biri olarak söylüyorum. Bülent Ecevit dışında hep sağ partilerin kampanyasını yürüttüm. Ecevit'le de DSP'yi kurduğu dönemde çalışmıştım. CHP için olsa çalışmazdım. Ecevit'le Mesut Yılmaz'a karşı bir kampanya yürütüyorduk. Yılmaz bana düşman olup hapse attırdı. 38˚ Güneşli Nem %63 Rüzgar 3km/s Perşembe 40˚/18˚Cuma 42˚/18˚Cumartesi 41˚/18˚Pazar 41˚/16˚SICAKLIKNEM Haber albümü için resme tıklayın Kuşadası’nın simge yerlerinden olan, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Güvercinada Kalesi turistlerin ilgi odağı oldu. Endemik bitki türlerinden tülüşahın koruma parselinin de bulunduğu kale tatil veya günübirlik ziyaret için gelenlerin akınına uğruyor. Evliya Çelebi’nin Kuşların uğramadan geçmediği tılsımlı bir ada’ diye tanımladığı ada özellikle hafta sonu turistlerle dolup taşıyor. Güvercinada Kalesi’ni, Mayıs-Haziran-Temmuz aylarını kapsayan 3 aylık döneminde yaklaşık 100 bin kişinin ziyaret ettiği belirtildi. İHA Hava Durumu Türkiye Aydın Aydın Hava Durumu Haftalık Tarih Aydın Haftalık Yağ. Ol. En Düş. 9 Ağu Sal 36° Bölgenin bazı kesimlerinde gök gürültülü sağanak yağış %40 21° 10 Ağu Çar 32° Çoğunlukla güneşli %1 22° 11 Ağu Per 32° Güneşli- parçalı bulutlu arası %1 21° 12 Ağu Cum 33° Güneşli %1 21° 13 Ağu Cmt 31° Bol güneş ışığı %1 20° 14 Ağu Paz 31° Parlak güneş ışığı %0 18° 15 Ağu Pzt 30° Bol güneş ışığı %1 18° Aydın için bugün, yarın ve saatlik hava durumu Aydın hava durumu hakkında daha fazla bilgi edin. Bu satırları biricik oğlun Can için yazıyorum. Cenazede, “Bana babama dair öyküler anlat!” dedi...Baştan başlayalım o zaman. Sıra dışı bir vesileyle tanıştık. 68 yılı yıl Betül Mardin, İstanbul’da ilk kez düzenlenen Uluslararası Ticaret Odası Kongresi’nin organizasyonunu üstlenmişti. Soğuk Savaş Türkiyesi o dönemde kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdi. Öyle ki yolu hasbelkader Türkiye’den geçen turistler bile, henüz uçak merdivenlerindeyken -dehşet saçan!- davul zurna ve kılıç kalkan oyunlarıyla karşılanır, gazetelere haber olurdu. Böyle bir ortamda beylik hiçbir “event/etkinlik organizasyonu” nun altyapısı kurulmamışken Betül Hanım, cesaretle bu atılımın altına girmiş, katılımcıları ağırlamak için İstanbul’da yabancı dil eğitimi veren okullardan rehberlik vs. gibi işleri üstlenecek liselileri toplamıştı. Onlardan biri ben, biri de “kardeş okul” St. Joseph’ten sendin...Betül Hanım süratle bizi kısa bir eğitimden geçirmiş, kızlara turuncu “jumper” elbiseler, erkeklere aynı renk ceketler yüzden bize “havuçlarım” derdi. Biz iki “havuç”, hayatımızın ilk büyük olayı o kongrede tanışmış ve bir hayli eğlenmiştik. Hesapta yokken iki yıl sonra üniversitede Ankara’da karşılaşıverdik. Ankara’da “iki İstanbullu” ya da “iki havuç” derhal ODAFarabi Sokak’taki evin lacivert boyalı odasını hatırlıyorum. Küçük, cep gibi bir odaydı. Ama aydınlık, kocaman bir penceresi vardı ve biz o pencereden dünyaya açılırdık. “Diplomasi sanatının efendisi” Talleyrand’ı örneğin ilk kez o odada senden dinlediğimi hatırlıyorum. XVI. Louis’den, Fransız devrim’ine, devrim yıllarından Napolyon’a... bambaşka devirlerin simgesi olmuş, ama her değin koltuğunu korumuş bu X-large “tarih kahramanının” zekâsını ve sinizmini baştan çıkarıcı bulurdun. Aslında olaylardan çok böyle sen hep insanlara takılırdın Aydın. Hikâyesi olan kişilere bayılırdın, onları derhal kahramanın yapardın. Lisedeyken seferber edildiğimiz kongrede de misal, Betül Mardin’in sıra dışılığını hızla işaretlemiş, onu “guru”n yapmıştın. Evinizin içinden gelip geçen “guru”lar da cabası...Baş “guru” elbetteki baban Necdet Uğur’du. Ecevit’in efsanevi Milli Eğitim Bakanı, “İnönü” ve “Alla Turca’nın Sonu” kitaplarının yazarı Necdet Bey rol modelindi. Sade o değil, babanın birinci dereceden dostları Osman Olcay ve Seha Meray da eve düzenli girip çıkan şaşırtan feyzaldığın bu isimlerden yalnızca babanın arkadaşları olarak değil, doğrudan diyalog kurduğun kişisel dostlarınmış gibi bahsetmendi... O yıllarda oğulların babaların arkadaşlarıyla kişisel bağ kurmaları alışıldık bir durum değildi. Ama sizin evin hiyerarşileri aşan böyle farklı bir demokrasisi vardı. Onlar da sana akranlarıymışsın gibi davranırdı. Sayende dolaylı olarak bizler de -üniversite ilk dönem yakın dost çevren Fafa, Kesibe, Alageyik, Ahmet- bu müthiş Necdet Uğur membasından kana kana beslendik. EV BİR OKUL OLDUĞUNDADünyaya İstanbul’dan da kapalı olan Ankara’da seninle geçirdiğimiz zamanların tümü hep isminle müsemma ışığa, aydınlığa açılmak gibiydi. Kültüradamlarının ve kültür insanlarının devamlı gelip geçtiği bir evde olmanın başlı başına bir okul olduğunu ben ilk sizin evde görmüş, yaşamış ve yakın arkadaşın Enis Batur’u unutmayalım... Enis’le ilişkini nedense bizden ayrı bir kanalda tutardın. Şimdi geri dönüp düşündüğümde seni Enis’le görmekten çok, Enis’i senden dinlediğimizi hatırlıyorum. Hayatının “özel” insanlarını nedense illa kendi filtrenden geçirerek bizlere aktarmaya bayılırdın. Onsekiz yaşında öğrenmek ve böyle birlikte “guru”lar edinmek, fark yaratan insanları keşfetmek çok heyecan verici ve müthiş keyifliydi Aydın. Seni unutmama imkân yok. Yaşadıkça izlerin bende sadece dünyayı ilk keşif yolculuğumla değil aynı zamanda muzip tebessümünle, nüktenle, cana yakın espirilerin ve mizahınla anacağım. Ayrıca nerede ağır ve nerede hafif olunacağını bilmek gibi fevkalade müstesna bir erdeme sahiptin...Ölüm insanların ne olduğunu son kertede tanımlıyor ve taşları yerine koyuyor. Teşvikiye Camisi’indeki topluluğa baktığımda oradaki herkese bir biçimde dokunmuş olduğunu gördüm. Ne mutlu sana. Ve ne mutlu böylesi bir miras devralan oğlun Can’a! Işıklar içinde uyu sevgili dostum.

aydın bir aylık hava durumu